Brooke Ariedne Fotoğrafçı
Mesaj Sayısı : 1 Kayıt tarihi : 17/09/10
| Konu: B. Ariadne Cuma Eyl. 17, 2010 8:29 pm | |
| Ad-Soyad: Brooke Ariadne Kişisel Özellikler: Hayatını rahatlığıyla devam ettirebiliyor, kibirli görünmese de aşırı özgüvenli. Günlerini keyifle devam ettirmek istiyor, ancak hiçbir zaman neşeli değil. Güler yüzlü olmaktan kaçınmıyor hiçbir zaman, endişelerini belli etmemeyi tercih ediyor. Aile Bilgileri: Tek başına büyüdüğünü söyleyebilir. Babası bir erkek çocuk istiyordu, doğduktan sonra ailesinden uzaklaştı. Annesi ise, aşık olduğu adamın peşinden gidemediği için her zaman kırılgandı. Bunu kibirle belirgin hale getirdi, Brooke birlikte geçirdikleri vakitleri hatırlamıyor. Annesi onunla sadece iş konusunda konuştu, aile olmalarını bekliyor. Ünlüsü (Özel modelse iki icon ve adı): Shantel VanSanten İstediği Meslek; Fotoğrafçı - Bir dergiyle görüşmeyi umuyorum. .P Örnek RPG: - Spoiler:
Ceketini düzelttiğinde bakışlarını ondan ayıramıyordu, manşetlerde yazanların bir kez daha doğrulanmış olması endişesini daha da artırdı. Dudaklarını kemiriyordu, kanının tadını alabiliyordu. Yıpranmış damakları bu acıyı görmezden geliyordu, aldırış etmezdi, toprak kadar sabırlıydı. Ellerini kanepenin ardına dayadı, avuçları pürüzlerden destek alıyordu. Dışarı çıkmak istiyordu, beton yığınından ve otoriteden uzaklaştığında düşüncelerini sınırlandırmayacaktı. Jeneriğin sesiyle babasının yutkunduğunu duydu, başını ona çevirdiğinde nasıl bir karara vardığını kestiremiyordu. Arkasına yaslanmıştı, birbirlerine paralel olan bacakları hareket etmiyordu. Kaskatı kesilmiş bedenini izlemekten çekinmedi, ne de olsa gözlerini yere dikmişti. Yanına yaklaşmayacaktı, annesinden destek alabileceğini umuyordu. Gözleri korkutan rütbe değişiklikleri hiçbir şeyi etkilemezdi, ifşa olmaları yeteneklerinin onları koruyamadığı anlamına gelmezdi. Neden kuruntularına karşı gelemediklerini düşünüyordu, açık sözlükten kaçınıyor olmaları ebeveyn olduklarını kanıtlamazdı. Dişlerini birbirlerine kenetledi, yüzünü buruşturdu. Tabii ki memnun kalmamıştı, geminin güvensiz olduğunu iddia edeceklerdi. İngilizler’e uyum sağlamıştı, briyantine buladığı saçları Marion’u iğrendiriyordu
Babasının ifadesi olgunluk içindeydi, bu ciddi duruşu Marion’u oldu olası rahatsız etmişti. Gülümseyen bir baba portresi istiyordu, birlikte oldukça az vakit geçiriyor olmaları özlem duygusundan yoksun olmasını sağlasa da onu her zaman mutlu olarak hatırlamak istiyordu. Kendisine karşı olan tavırlarını unutacak bir gülümseme oldukça kolaydı, dudaklarını kıvırması yeterdi. Gözleriyle ilgilenmezdi, o iki çiftin parıldamasına ihtiyaç duymazdı. Şimdiye dek ettiği gördüğü yüzünde oluşan tek tebessümü tuttuğu takımı söylediğinde görmüştü. Dokuz yaşına dek böyle bir konuşma geçmemişti aralarında, zaten sadece o konuşmadan dört yıl önce görmüştü babasını. Birbirlerini aramamışlardı, zaten hafızası bir babaya yetmeyecek kadar dolu oluyordu. Çocukluğunu oldukça rahat geçirmişti, daha iyi bir aile bulamazdı. Terk edilme düşüncesini hiçbir zaman aklına getirmedi, sadece uyum sağlayamamıştı annesi ve babası. Hayata karşı dik durabiliyordu, aksayan adımların sonunda omuz silkecekti. Düzene uyum sağladıkça artıklar için vakit harcayamıyordu, göz ardı edebileceği her şey koca bir yalandı. Cesaret edemiyordu tek başına olmaya, bilmediklerini yapmaktan çekiniyordu. Ne kadar korkusuz görünse de oldukça zayıf bir ruhu vardı. Edindiği yetiler onu donanımlı gösteriyordu, erkenden olgunlaşmıştı ve bedeni güçlüydü. Kendisiyle tezat oluşturuyordu, babasının donuk ifadesi anılarından ayrılmasına neden oldu.
Adımları hızlandıkça nefes alışverişleri de ona uyum sağlıyordu, nabzının artışı heyecanını destekliyordu. Vurdumduymaz görünemezdi, duygularına hâkim olmak istiyordu gece boyunca. Yıllar boyunca değişen her fikri, şimdi, buradan kaçıp gitmesini sağlayabilirdi. Ne kadar doğruydu bilmiyordu, onu tanıyamıyordu. Gözlerini yumduğunda görünen sureti onu azarlıyor gibiydi. Ah, ona karşı çıkmaktan alıkoyamıyordu kendini. Kaçıyordu geleceğinden, hatalarını geçmişte bırakmayı tercih edecekti. Serin gece cesaretlenmesini sağlıyordu, onunla ilk defa bu şekilde buluşuyordu. Konuşacak olmaları gerginlikten uzak durmasını gerektiriyordu. Dayanıklı görünürdü Donovan, yaşadıklarını dile getirmezdi. Birbirlerine benzediklerinden emin değildi, aralarındaki farklar umutlarını tüketiyordu.
Hislerini bir kenara attı, nerede bulaşacaklarını bilmiyordu. Asansörle uğraşamazdı, gece boyunca bulunacakları kata cisimlendi. İnsanların ortasında bir anda var olmayı umursamazdı, şans eseri holün dikkat çekmeyecek bir yanında bulunduğunu fark etti. Bir anda yükseğe çıkmış olması kulaklarının çınlamasına neden oldu. Ciğerlerini göğün keskin havasıyla doldururken genzi yanıyordu. Florasanlarla aydınlatılan kısa koridorda ilerledikten sonra kısa boylu vestiyer kızının yanına geldi. Gülümseyerek buluşacaklarını söyledi, tam adını verdiğini sanmıyordu. Soyadını belirttiğinde tebessüm ettiğini fark etti, gösterdiği yere yaklaşırken ondan daha erken geldiğini gördü. Henüz gelmemişti, Marion için kısa bir yolculuk olmasına rağmen gün içinde Londra’da olması gereken Donovan’ın biraz daha uğraşacak olması gibi bir durum vardı. İnce kolonlardan birisinin yanına yaklaştı. Omzunu serin metale yasladı. Camın ardında, önüne serilen şehri izlerken düşüncelerinden arınabileceğini düşünüyordu. Aydınlatılmış onlarca yapı görüyordu, meydan yakınında birçok otel olduğunu gördü. Rue de Sèvres’e kadar her şey oldukça netti ve ardındaki hiçbir oluşum fark edilmiyordu. Yüksekten korkmuyor oluşu şükretmesini sağladı, mutluydu yalnızken. Sorularla kaçabilirdi sorunlardan.
| |
|
Coco Lola & Coco
Mesaj Sayısı : 81 Kayıt tarihi : 05/09/10
| Konu: Geri: B. Ariadne C.tesi Eyl. 18, 2010 10:12 am | |
| Kayıt işleniyor. Mesleği fotoğrafçı, ünlüsü Shantel VanSanten, verilen puan 20.
Not: Catwalk dergisinin Fotoğrafçısı olabilirsiniz, bunun için Lucana Miletic karakterine ÖM atabilirsiniz. Şimdilik Serbest Meslek'tesiniz ancak dergide çalışırsanız Basın | Yayın rütbeniz olacaktır. ^^ | |
|